Başkent Priştine’de Cumhurbaşkanlığı binasında düzenlenen törende başvuru dilekçesi Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Meclis Başkanı Glauk Konjufca ve Başbakan Albin Kurti tarafından imzalandı.
Osmani, burada yaptığı açıklamada, 14 Aralık tarihinin Kosova Güvenlik Güçlerinin (FSK) 2018’de askere dönüş tarihi ve ülkesinin AB üyelik başvurusu tarihi olarak kabul edileceğini söyledi.
Kosova’nın hiçbir zaman AB’den başka alternatifi olmadığını belirten Osmani, bu anların Kosova vatandaşlarına ve haksız işgal ve soykırıma karşı ülkelerinin özgürlüğü, bağımsızlığı ve demokrasisi için canlarını feda edenlere ithaf edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Serbest piyasa ekonomisinin bir parçası ve barış ve güvenliğe yılmaz bir katkı sağlayan Kosova, Avrupa Birliği ailesinin bir parçası olmayı hak ediyor. Önümüzdeki yol açık, AB üyeliğine giden yol tek yönlü bir süreç değil. Bütünüyle bu süreç uzun vadeli olabilir ama biz başarmaya kararlıyız.”
“Kosova’nın üyelik dilekçesini oybirliğiyle kabul ederek desteklerini göstermeye davet ediyoruz”
Meclis Başkanı Konjufca da üyelik başvurusunun Kosova ve tüm bölge için değerine değinerek, AB’nin istikrar, demokrasi, güvenlik, kalkınma, refah, insan haklarına saygı, eşitlik, adil rekabet, insanların serbest dolaşımı ve mal.
AB kurumlarını ve temsilcilerini bu dilekçeyi oybirliğiyle onaylamaya davet eden Konjufca, “Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve AB üyesi devletlerin Kosova’ya ve diğer tüm Batı Balkan ülkelerine olan bağlılıklarını ve desteklerini oybirliğiyle kabul ederek göstermek” dedi. Kosova’nın üyelik dilekçesi.Sizi davet ediyoruz.” söz konusu.
“Ülkemiz için tarihi bir an”
Başbakan Kurti, Kosova’nın geleceğinin AB’de olduğunu ve bugün Avrupa’nın en büyük barış ve refah örgütü olan AB’ye üyelik yolunda büyük bir adım attıklarını kaydetti.
AB üyelik başvuru dilekçesinin AB Konseyi dönem başkanlığını yürüten Çekya’ya iletileceğini belirten Kurti, “Devletimiz ve toplumumuz için yeni bir sayfa açmayı hedefleyen ülkemiz için tarihi bir andır. İlerleme” demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ilerleten ve ekonomimizi geliştiren derin ve dönüştürücü bir reformdur. Reformlara olan bağlılığımıza bağlı olacaktır.” terimini kullandı.
